Mar 28, 2009

oscar goes to..

giriş

bilemedim

gelişme

spoiler içerir.

başla

slumdog millionaire'in genel geçer olarak hayran olunan, o masalsı mantık hata -da demek istemiyorum aslında- larının görmezden gelindiği bir film olduğunu düşünüyodum ama buttons button'la bir rekabet söz konusuymuş. dünya ikiye ayrılmış sanırım. ben slumdog tarafına düşmek durumunda kaldım.

öğretim yılı 2005-2006. akira kurosawa'nın yazdığı "the sea is watching"de esas hayat kadını filmde iki kere eşit derecede aşık olduğundan beni şaşırtmıştı. o an düşünmüştüm filmlerde herkeste tek bi aşk var diye, hayatının ikinci baharındayken hayatının ilk baharındaki ölen karısından bahsetmiyorum tabii ki . çünkü yönetmen de bahsetmiyo,
"o başka bişey" diyo. misal "cashback"de çocuk filme aşık diye giriyo ama sonradan önceki önemsiz hale geliyo ve aşk pınar mantalitesinde ilerliyo, "o bi kere olur!"

benjamin button da bu konudan kaybetmiş diorum, ilk kadınla ilişkisi de eşdeğermiş gibi yer buluyo, sen ben olmadığını bilsek de. zaten başlarına ne geleceğini bilmeden yaptığı hareketle de beni benden aldı. o bağlamda filmi tutmadım. zaten sonunda o söylemek istemediğim hale geleceğini ben öngörmediydim, gelince de masalda mantık aramadım. ama o nerden biliyo. orası da olmamış. sean penn o kadar adamı öpmek zorunda kalmasaymış da brad pitt'e ödül verilseymiş bi yerlerde olurmuş. ama en iyi film de olmazmış zaten.

sean penn'in oyunculuğuna 10 sene önce belki özentiliğimden hayrandım, 10 sene sonra da hayran olabilirim o ayrı, ama zaten gay ve soykırımdan bahsedenin oscar almadığı pek olmuyo.

0 yorum: