hurriyet'e uğramadığım şu günlerde bi gireyim dedim ki onu da bilmiyorum niye, mehmet ali erbil'in akp hakkında dediklerini okudum. yine bi garip demiş tabi, "allahtan korkarız"larla bezenmiş bir konuşma. orası ayrı.
benim yaşımda, vakti zamanında da yeterince televizyon izlemiş bir genç-en azından bir zamanların genci- isen; mehmet ali erbil, senin kendisinden nefret etmen için zilyon tane programa imza atmış, her birinde de saçma salak adamları televizyona çıkarmış, apır sapır konuşmuştur. ama içimde heb bi kıvılcım vardı ki ona karşı sönmedi gitti. nefret edemedim. herkes saydırdı, sesimi çıkarmadım, "televizyondur ottur püsürdür, çıkanlar da iğrençtir, ahan da mehmet ali erbil" diyenlere onun farklı olduğunu diyesim geldi ama 40 db'den 2 db'e yüksek bir ivmeyle dedim. ben bile inanmadım. daha dün televizyon adamlarını harcarken "hahahaha, hohoho, o ne salak ya", "mehmet kayabilikler mesela aaay ıyyy", "veli bilikayalar ayy öö", "mehmet ali erbil alaaam yaa", "ya o neyse", "hedrettin hödö ayyy salak"lar derken daha dün düşündüm "bu adamda ne var da ben nefret edemiyorum?". yeteneğine vurdum bu toleransımı, ama onu da görmeyeli 16-17 sene oluyor.
şimdiye kadar senden nefret etmemekten utandıydım mehmet ali erbil.
senden gelsin o zaman; "i say the right things, but act the wrong way"
0 yorum:
Post a Comment