bir koltuğa aşık oldum gençler!
Sep 20, 2012
je suis tombee amoureuse
Jul 5, 2012
26 - Bi enstrümanda çalabildiğim şarkı
Jul 4, 2012
25 - Beni güldür güldür bir şarkı
En favori grubum Les Strokes'un, en sevdiğim vokalisti Julyen Kasablanka'nın solo albümünden ararken bunu gördüm. Adamı da Kozan'dan bildiydim. "Karizmayı çizsem ne olur bende daha çok var" adamlarına bayılıyorum.
24 - Ölürsem kabrimde çal bi şarkı
Ne müzik dinlesem derken ABBA'ya ordan buraya, burda Metallica'ya, Metallica'dan Iron Maiden'a gelmişken "Cenaze şarkısı" günündeymişken madem şu an dinlediğim, bir zamanlarımın en sevdiğim şarkısı çalsın dedim. Gerzo gibi kasetten dinlediğimiz, başa almalara kastığımız günlerden.
"Hepimiz günü geldiğinde öleceğiz." temalı da olabilirdi ama "Adam öldürmeye kıyamadım." teması daha uygun bana yoksa çok adam öldürürdüm ki bile. Klip de olsun "Saddam'ın kızısın" diye beni ağlatanlara eğlence olur, üzülünmez cenazemde.
Böyle şeyler yazdıktan sonra da ölürsün ya sonra çıkar "son twiti" falan.
Burda bırakmamalıyım.
May 2, 2012
23. Gün - Düğünümde çalınsın istedim şarkı
Bu şarkıyı filmi (She's All That) izledikten sonra önce mezuniyette çalacaktık da şu danstan yapacaktık, sonra olmadi düğünlere kaldı. Hande'nin düğünü dibimizde diye ona da yapmak istedim ama olmicak, benimki daha yok ya ortalıkta, hala hayali baki.
Lisedeyken izleyince ne etkilemişti de şimdi de bi hayal kırılması yok gibi davranmak istemesem...
22. Gün - Mutsuzken dinlediğim bi şarkı
Mutsuzken beni daha da düşürecek şeyler dinlemem, ABBA dinlerim. ABBA ben her zaman dinlerim de mutsuzken lazımlıktan dinlerim.
İnsanların bazı durumları nasıl madara olmadan atlattıklarına pek şaşırıyorum, üzülüyorum. Enip bi kere "ABBA dinledim." demişti. Yani onu demediyse de ben kesin böyle hatırlıyorum o hikayeyi. Onu dediği zaman aklıma ABBA'yı soktuydu ve ben ABBA'ya dadandım bi dönem. Sonra tabi ABBA bekar kız ya da belki erkek ama kesinlikte bekar müziğiydi biraz, bekarlığa geri dönmek istemiyosan biraz içinde tutacaksın bi durum.
En sevdiğim ABBA şarkısı için Last.fm'e bakmam gerekmiyodu ama yerine daha mutlu bi şey koymak istedim ama baktım ki bütün gitmelerden sonra "undo yapsam?" durumunda kaldığım için, benim için trajik biçimde geçerli olsa da beni asla mutsuz etmiyo bu da, mutsuzsam bile mutlu ediyo ki aradığımız bu.
"one of us is crying, one of us is lying in her lonely bed, staring at the ceiling, wishing she was somewhere else instead. one of us is lonely, one of us is only waiting for a call, sorry for herself, feeling stupid feeling small, wishing she had never left at all"
21. Gün - Mutluyken dinlediğim bi şarkı
"I'm so excited and i just can't hide it, i'm about to lose control and i think i like it. I'm so excited and i just can't hide it, and i know i know i know i know i want you."
Bu his gelir ya insana, her konuda, muhtaç olduğun kudret bu kafa işte. Öyle de mutluluk yok ya lan.
Fatoş'la şarkımız. Ama Le Tigre'den olacak.
20. Gün - Kızınca dinlediğim bi şarkı
Tabii ki her sinirlendiğimde değil ama bi ara baya sardırdıydım, hem sevip hem dovmek istemeye ve bu şarkıya. Uzun süreden beridir dinlemiyoken şimdi dinleyince bişeler hatırladım ama tam da çözemedim ney o anılar diye. Sims mi oynuyomuşum, proje mi yapıyomuşum, hangi evmiş orası acaba?
Video da pek dandik oldu ama bu soruda zaten topu taca attım gibi olduydu biraz. Ama tabii ki "Geber sevgılım" hissi hiç gelmeyen bir his değil.
19. Gün - En sevdiğim albümden bi şarkı
En sevdiğim albüm daha yapılmayandır. Sakin'in en sevdiğim şarkısı, yeni albümü beklerken "dur" dediler ama hala umutluyum.
May 1, 2012
18. Gün - Radyoda hep duysam bi şarkı
Facebook'a girmeyen insan değilim, video paylaşmayan insan da değilim, izlemeyen hiç değilim. Emme ve lakin müzik videosu hiç izlemiyorum niyeyse, çok ilgimi çeken biri ya da dinlediğim grup bile olsa. Belki de uzun diye bilemedim. Bu şarkıyı da listemde herkes 5 kişinin 1 gitarı çaldığı videoyu paylaştığında hiç bilemedim, Özen ne zaman dinletti o zaman bildim. Sonra orjinali çıkıverdi bi anda, bilmiyorum hikayeyi. Ellen deGeneres ya da böyle bişey, onlara gitar verdi 5 tane, onu biliyorum ama.
Sözleri pek sallamıyodum, sadece "Somebody that i used to know" küçükken birinden hoşlaşmayı bırakınca sarfedip kendi kendimize evrenden intikam aldığımız Nazım Hikmet şiirini hatırlattı bana ilk anından beri:
"Akisleri sönen bir ses gibisin. Mâziye karışıp sevda yeminim, Bir anda unuttum seni, eminim. Kalbimde kalbine yok bile kinim. Bence artık sen de herkes gibisin."
Biraz ergen geldiydi, çok da dinlemedim, birine seni sallamıyorum dememenin en kötü yolu da olabilir zaten.
Geçen Cumartesi Tektekçi'de çalınca, sözlerini duyduğumda ergene bağladım heralde, Fatoş'a derken buldum kendimi. O günden sonra şarkıyı dinleme isteği duyuyorum.
Zaten gerisini dinleyince de anlıyosun, o iş öyle değil. Adam artizlik peşinde değil, karşı tarafa "Terbiyesizsin" demek istiyor sadece.
17. Gün - Radyoda çok duyduğum şarkı
Günler torbaya girdi yalan oldu, bitti.
Boş günler hiç bi nane yapamama laneti, dolu günler vaktin asla yetememe durumu. Ama heb düşündüm cevaplarını da. Bazılarını hatırlamıyorum tabii o kötü oldu, "Heh bunu iyi buldum." diyodum.
Neyse,
Salon2'de çok dinlerdik radyo, şimdi dinlense de kulak kesilmiyorum. Ama o zamanlar radyoda sürekli çıkan, çıkmadığında sevildiği için dinlenen şarkı, şimdilerde yine çok dinlenmeye başlandı çalışma ortamımda. O yüzden Lykke Li, I Follow'a gelsin geçmişteki bu gün.
Mar 27, 2012
16. Gün - Bir zamanlar ben de deli gibi sevdim bi şarkı
Eskiden metal müzik dinleyen bir insan olarak şimdi onlarla çok haşır neşir olmasam da dinlediğimde hala hoşuma gider gibi bir durum da var..
Amma ve lakin, bir zamanlar hayvanlar gibin dinlediğim Incubus'e (Incubus'a?) dayanamıyorum nedendir bilinmez. Adamın sesi bana Kings of Convenience dinlemeyle aynı hissiyatı veriyor.
Çok da hatırlamıyorum en sevdiğim hangisiydi ama sanırım bunu da pek seviyorumdur, gençliğin diğer kısmı gibi..
Neden acaba di mi aslında?
Mar 26, 2012
15. Gün - Beni anlatan bir şarkı
Baştan beri en bilemediğim bu şarkı idi. Geçen hafta pek düşündüm ve "Dresden Dolls - Missed Me"ye karar verdim. Çünkü ben gerçekten öyle bi insanım gerçekten. Daha karizmatik, daha sofistike, daha cool bi şey bulmak isterdim ama olmadı. Ilk diinlediğim zaman da aynısını düşünmüştüm. Şarkıyı dinlerken aklıma Esra geliyo belki ondan duymuşumdur. Ben biraz buyum şimdi olmasam da:
"missed me missed me now you've got to kiss me
if you kiss me mister you must think im pretty
if you think so mister you must want to fuck me
if you fuck me mister it must mean you love me
if you love me mister you would never leave me
it's as simple as can be!
if you miss me mister why do you keep leaving
if you trick me mister i will make you suffer
and they'll get you mister put you in the slammer and forget
you mister then i think you'll miss me won't you miss me
won't you miss memissed me missed me now you've got to kiss me
if you kiss me mister take responsibility
i'm fragile mister just like any girl would be
and so misunderstood (so treat me delicately!)"
Derken ondan vazgeçtim, şu an uzaklaştım ya da ve tüm zamanların en ben şarkısının bu olduğuna karar verdim. Hatta galiba Handan bana "Bu sensin." diye mi dinlettiydi? Yoksa o başka mıydı? Mutfakta neler oluyordu? Ben de bu kadar basitim:
Mar 24, 2012
13. Gün - Sizin sümüğünüzü atmayacağınız bir şarkı
Bunun İngilizce'si "A song that is a guilty pleasure". Sözlükte biri "mahçup zevk" demiş, işte aynen ondan.
Bana bir yeri anlatan şarkıya bunu koymayı düşünmüştüm ta ki böyle bir başlık olduğunu görene kadar.
Keza hayatımın 1.5 aylık bir staj dönemini, o dönemde kazandığım arkadaşlarımı, Fransız özentiliğimin başlamasını hatırlatıyor bana. O zamanki 80 tane stajyere de sorsan o yazı sana anlatırken fonda da bu şarkıyı duyarlar. Öyle de dandik ama öyle de maruz kalmıştık ki "Aaaah yeter"lerden sonra bir nokta da artık keyif almaya başlamıştık. İşte şu an bende öyle kaldı.
Bunu da önden önden koyayım da bitsin gitsin bu utanç:
Mar 22, 2012
11. Gün - En sevdiğim gruptan bir şarkı
Önden gidiyorum çünkü ne yazacağımı biliyorum. Önden gidiyorum çünkü sıkıldım. (It's my party and i cry if i want to -bunu senden bildim Fatoş)
Bu şarkıyı anketi ilk gördüğümde biliyodum. Çünkü bu benim theme song'um. (Ally Mcbeal falan izlemiyosanız bu biraz yavan oldu burda biliyorum.)
Anısını anlatayım isterim, tutmayın küçük enişteyi:
Aydan -ki anlat iyi oluyor demişsin =)-, Zeynep, Beng ve Enip ile Avrupa karasularında yol alırken, Brüksel'e vardıydık tam. Enise'nin akrabalarına gidecektik. Mustafa Abi'yi bekliyorduk arabada. 25 Ocak 2006. Tam 12 oldu. 26 Ocak 2006. Radyoda Strokes çalıyordu ve 12.51 idi tam. "Kiss me now that i'm older." dediydi 00.00'ın yakın bir geleceğinde ve ben de kızlara dediydim.
Sonra da bunu yaptım zaten:
Her doğum günümde, saati her 12.51 gördüğümde; her Cuma günü birlikte dışarı çıkmak istediğimde (Friday nights have been lonely, change your plans and then phone me.), benimle her konuşulmadığında (Talk to me now i'm older)..
10. Gün - Beni uyutan bir şarkı
Carissa's Wierd "o söylendi" olduğu için, bir de böyle uyurum. Şarkı dediğim için çarpılmam umarım.
Mar 21, 2012
En "bence de" söz.
"Opinions are like nipples, everybody has one. Some have firm points, others are barely discernible through layers, and some are displayed at every opportunity regardless of whether the audience has stated "I am interested in your nipples" or not. Cats have nineteen."
Mar 20, 2012
9. Gün - Dans edebileceğim bir şarkı
Özen'le şarkımız.
Bu şarkıda şuursuz, robot, puş puş, neyse oluru dans edebiliriz.
Öyleydi yani gençken.
Mar 19, 2012
8. Gün - Sözlerini ezbere bildiğim bir şarkı
Bana çok salak birini hatırlatsa da, çok jenerik olsa da bu şarkıya olan hislerim değişmez.
Seni çok seviyorum Frank. Hala en sevdiğim ve hayalimdeki yay burcu erkeğisin, orda hata yok =)
Mar 18, 2012
7. Gün - Bana bir olayı hatırlatan şarkı
Jose Gonzales affetsin bu şarkıyı The Knife'tan dinlemesem sevmezdim heralde.
Hikayenin başından alasım var. When i was erasmusing..
Pasaportumu kaybettimdi ben. Bence okulda fotokopi makinesinin içinde unuttum, arkadaki "Sarı"nın bana selam vermesinin heyecanıyla. Bence hala onda pasaportum. Türk düşmanı falan. Ya da o da bana "Noir" falan diyodu.
Pasaportumu kaybettiğimi, arabayı çoktan kiralandık ve yola çıkmaya hazır olduğumuz an anladım. Gittiğimiz yer de Schengen toprakları değil, Isviçre iken. "Ben gelemiyorum, siz gidin." dedim. Yanımdaki insanlar Polonez ve Romantik ve Türk olmasaydı, muhasır medeniyetlerden insanlar olsaydı, "Aaa putain, je suis désolé." der ve yollarına giderlerdi. "Olmaz." dediler. Okula gittik kapalıyken, fotokopi makinesine bakmaya, ne duracaksa orda? Paul'ün "Belki bulup şuraya koymuşlardır." gazıyla alarmı öttürdük, adamı evinden getirttik, tribi yedik. Tabii ki bulamadık. Bulduğumuz çözüm ise harikaydı: Pasaportsuz gitmek. Hatta yanıma Zeynep'in pasaportunu aldırdılar, "Toplu olarak 5 tane pasaport veririz, bakmazlar zaten." diye.. Sınırda plakaya baktılar, bize baktılar, geçirttiler. Sonrasında park cezası yüzünden karakola gitmek zorunda oluşumuz ise çok şirin olduydu. Dünyamda en çok güldüğüm an da o tatildi zaten.
Ben pasaportsuz, sınır gerginliğiyle yola çıkmış iken, artık ne tarafından bilmem anayola çıktığımız an; direksiyonda Filip, Heartbeats açmıştı. Yola çok sinematografik bir başlangıç olduydu. Bu şarkıyı, öncesinde de sonrasında da çok kere dinledim, Antony and the Johnsons konseri öncesi -benim için öyle geçiyor- Jose Gonzales'ten de dinledim ama hep o yola çıkış geliyor aklıma.
Mar 17, 2012
6. Gün - Bana bir yeri hatırlatan şarkı
Yine aslında bir sürü şarkının bir sürü yeri hatırlatma kabiliyeti içinden, yer vermek istediğim şarkıyı seçtim.
"Me and You and Everyone We Know" denen, sanırım Armağan yüzünden merak ettiğim filmi aldı bir gün Zaydemir. Village Olympique denen geçici gecekondudan hallice yurt odamızda izledik, bütün bir sene yaptığımız gibi, muhtemelen Zeynep'in odasında.
Kadına çarpıldıydık, film kendi çarptıydı. Izlediğim en güzel ve en dar ve aynı zamanda en mutlu aşk filmi olabilir. Bi süre replikler dolandı durdu. Hala hatırlıyomuşum meğerse bazısını.
"We have a whole life to live together you fucker, it can't start until you call." farz-ı misal.
Sonra koridorda bir süre bu şarkı duyuldu. Ben dinlerdim, Zeynep dinlerdi. Zeynep'in odasına giderken, odadan çıkıp tuvalete giderken 2.02'lik Fuck fon müziği olduydu. Dönünce de dadandığım, uzun zaman sonra andığım anlar oldu ama o koridorun odamın kapısından görünüşü geliyor aklıma.
Filmde nasıl olduğu da şurdan gelsin:
Neden gödelek bir yerinde kestiğini anlasaydım iyiydi ama filmdeki o yün ısırmışsın hissiyatını da iyi anlatıyo.
PS. Macaroni.
Mar 16, 2012
5. Gün - Bana birini hatırlatan bi şarkı
Bende fil hafızası olduğu için bir sürü güzel ya da kötü şarkı, bir sürü güzel ya da kötü insanı hatırlatıyor.
Burada da tabii ki şarkı değil insan seçiyorsun ve seni seçtim Pikachu.
Gmail'in bir süredir bana "You are almost out of space for your Gmail account. Once you run out of space, you will not be able to send or receive any emails until you delete some items." demesinin en önemli sebeplerinden biri Fatoş.
Şarkıyı bana ne zaman gönderdiğini bilmek için arama yapiyim dedim içinde kayboldum. Amy Winehouse rahmetlisinden de pek hazetmez idim, sıkıcı ve bunalım gelirdi. Eh yani di mi? Belki beni alıştırma turlarıdır.
PS. Dün "i might be leaving soon" olan mesajımız bugün "won't you be my baby?" gibi oldu evet. Zaten ben o "i might be leaving soon"u "i might believe in soon." gibi duyuyorum. Dün havalar beni mutsuz kılmış. Allah kıldırmasın.
Mar 15, 2012
4. Gün - Beni mutsuz eden bi şarkı
Bu sefer de mutsuzluktan bahsediliyorsa, orada Carissa's Wierd olması gerek. Nerden girdiler benim mutlu ve huzurlu hayatıma hatırlamıyorum tam. Last.fm'den kendim kaşındım olabilir, Bart olabilir mutsuz şarkılar o zaman ondan gelebileceği için.
Bir ara sürekli dinlerdim, bi de dinleyerek uyurdum. Gerçekten bütün albüm, zaten adından belli "Songs About Leaving", o zaman da şimdi de sanki çok pis bir terkediyormuşsun, ölüyormuşsun ya da terkedilmişsin ve sevdiğin birini kaybetmişsincesine pis bir his, bir boğaz düğümü bırakıyor insanda.
Bi yandan da bu mutsuzluğun zahiri olduğu ferahlığı güzel geliyor-du sanırım.
Gerçekten böyle bir dertte olsan hayatta kaldıramazsın böylesini. Ya da bunu yaşıyorsan ve sana dert değilse kaldırabilirsin. O derece diyorum bak.
En mutsuzu mu bilmiyorum, albümden herhangi bi şarkı da bu posta olurdu, ama sanırım şu an bana en yakını olan, So you wanna be a super hero misal. Sözler manidar, hayatının o döneminde varsa daha yakınsın ama illaki bi döneminde hissetmişsindir durumlar.
"My life is full of what's not here, I'll go away and save myself. I'll make you proud someday. I just won't be around to see you face."
Bu da mı gol değil?
PS. Mutsuzluktan dağıldılar sanıyoruz ama dağılmasalardı bi aşık falan olsalardı iyiydi.
3. Gün - Beni mutlu eden bi şarkı
Böyle bir ankette bütün hayatını gözlerinin önünden geçiremiyosun, he hatırlasan bile son zamanlarda olan bitenler üzerinden gidesin geliyor. Yoksa çakıcaktım buraya bir "Beatles, I Wanna Hold Your Hand." ama vazgeçtim.
Bu şarkı hayatıma radyolardan girdi sanırım, ben de anlamadım ama kendimi üstüste olmak suretiyle gün boyu dinlerken buldum.
2. Gün - En az en sevdiğim şarkı
Buraya her gün yazmak gerek idi evet biliyorum, en procrastine edilmeyecek konu idi ama işte "you know, the strips on a lion are hard to change."
Least favorite ne demek çok çözebilmiş değilim. En sevmediğim şarkı olsun dedik. En sevmediğim şarkı muhtemelen dinlemediğim adamların şarkılarıdır ama o da neyse.. En sevmediğim şarkıyı burda anons etmek niye gerekli onu da bilmiyorum.
Burada sevilmeme gibi bir durum ve müzik var ise benim icin orada Kings of Convenience'dan bahsetmek gerekir. O ses ve sanki o hepsi aynı gıygıy şarkının melodisi olan o melodi var ya o melodi, onu duyduğumda hissettiğim tiksintiyi anlatmam bilmem mümkün mü?
Gencecik insanlarsınız, ne işiniz var böyle sıkıcı şeylerle anlamıyorum ki?!
Hangi şarkı -sanki pek fark varmış gibi- bilmiyorum o hep duyulan, farkı varsa da ben zaten o kadar olayın içinde değilim. Bu gibi geldi:
En sevmediğim şarkıyı burda anons etmek niye gerekli onu da bilmiyorum ama klip zaten sadece Youtube'de izlenebiliyomuş, gitmeyin bence.
Kişisel PS. "A niye devam etmiyosun, shame on you" diyen sensin Fatoş biliyorum. =)
Mar 12, 2012
1. Gün - En sevdiğim şarkı
Son dakikalara kadar başka bir şarkı diye düşünüyordum ki daha önce de bahsetmişliğim olan The City, The Airport adını gördüğüm anda daha ağır bastı.
2006 yılında o zamanlar dadandığım podcastlerden birinden keşfettiğim için sanki daha özelmiş, bana aitmiş gibi hissediyorum belki de. Bu şarkının anısı sadece benimle. Film ya da insan yok arada. Fransız aksanıyla anons eden bir DJ var arada sadece. Böyle deyince de bir soğuma gelmedi değil.
CSS remix halini daha çok seviyorum ama eye benzediğini göstermek için böyle daha iyi sanırım.
Loney, Dear'a zamanında mesai harcadım ama başka bir şarkısı beni çok cezbetmemişti. Belki şimdi olabilir.
30 günlük acı başlasın.
FatSen yine beni zorlayacak bi zamazingo gönderdi. 30 günde 30 tane şarkı bulma zamazingosu.
Mar 4, 2012
48 things about me
Fatos dedi yap dedi:
1. What time did you get up this morning?
1150
2. How do you like your steak?
Bien cuit
7. What is your favorite food?
8. Foods you dislike?
9. Favorite place to eat?
10. Favorite dressing?
12. What are your favorite clothes?
13. Where would you visit if you had the chance?
14. Cup 1/2 empty or 1/2 full?
16. Favorite time of day?
17. Where were you born?
19. What is your favorite fragrance?
22. People watcher?
28. Are you a cat or dog person?
29. Are you married?
No, i do.
30. Always wear your seat belt?
Ön koltukta yes.
31. Been in a car accident?
Arka koltukta yes. Minik.
32. Any pet peeves?
Yılan ya.
33. Favorite pizza toppings?
Ricotta.
34. Favorite flower?
Orkide =)
35. Favorite ice cream?
Tiramisulu
36. Favorite fast food restaurant?
Özledim yağının kokusunu özledim: Quick! Ama Arby's'in yeri de bi ayrı.
37. How many times did you fail your driver’s test?
Bizde kalınmıyo ya geçiyosun.
39. Which store would you choose to max out your credit card?
40. Do anything spontaneous lately?
41. Like your job?
44. Last person you went out to dinner with?
45. What are you listening to right now?
47. How many tattoos do you have?
Feb 12, 2012
i will always love you huuuu
Aglamaktan geberdigim Bodyguard'dan sonra sarkiyi dinleyelim diye albumu -o zaman kaset- almak icin o zaman ortaokulda olan ablam sagolsun kanciklik yaptigi icin, adinin telafuzunu iyice ogrenip yine de kasarak ya rezil olursam gerginligiyle Atrium'daki kucuk kasetciye girdiydim tek basima. Ingilizce bilmeden ne oldugunu bilerek kurdugum ilk cumledir belki "i will always love you". (unchain my heart hala ne diyo cok anlamadigimi goz onunde bulundurursak) o yuzden sevicem hep seni whitney houston. guzel uyu.