internete bi haller oldu, bi sürü site kapanınca kullanıcılar mı azaldı bilmiyorum birden bi hızlandı, filmler 300 - 500 - 300 - 500 geliyo. "tek başımayım aralarında en gudik olanı izleyeyim madem" dedim ve en gudik romantik komedi olan olduğuna inandığım "remember me"yi izledim.
robert pattinson çılgınlığını anlayabilmiş değilim, twilight'ı ise zaten görmezden geliyorum. hiç beğenmiyorum, hala da beğenmiyorum.
fotoğraftaki bayan her ne kadar burdan -bence- gwyneth paltrow'a benzese de lost'un claire'i. aynı aksanın seyreltilmiş bir haliyle aramızda. biz de new york'luyuz ya.
film insanı daran bir sahneyle başlıyor. romantik komedi ne kadar dram gidebilir çözülür düzelir dedim, film içindeki vampir çocuğun sorunlu gençliği bitmedi, ya zaten ne çirkin çocuk sinirlenince daha da çirkin oluyo. neyse, senaryoda biraz türk filmi esintileri var. ya da bu kadar çok türk filmi oldukça biz paranormal olmayan her senaryoya türk filmi diyebilecek kudreti damarlarımızdaki asil kanda bulucaz.
her şey güllük gülistanlık romantik komediye bağlamışken sonu da zaten bi garip. garip yerine bana verdiği hissiyatı spoil etmemek adına söylemiyorum.
bi de kız 81li çocuk 86lıymış, nasıl bir çift ise. izleyin bence duygusal insanlarsanız. tamam duygusal kızlarsanız.
şu gudiğin filminden etkilendim diye ayrıca bi etkilendim kendimden.
3 yorum:
öööv naptın pinar?
ben bu filmi, kadını michell williams zannederek izlemeye başladım o olmadığını öğrenince kapadım
ya izlemiceksen sonunu sölicem =p
ikidir çok farklı filmleri çok farklı şeyler zannedip izleyip çok farklı hislere gark oluyorum.
kick-ass izledim. onu da ince esprikli komik bişedir sandım, süper kahramanlı komik çıktı.
söle söle
ha bu arada filmi benim de izlemem bu pattinson adamı araştırmaları çerçevesindedir.
bide bunun how to be diye bi filmi var of nasıl leş
onu da ayrıda kapadım içimdeki istek iki filmde öldü...
Post a Comment