lisedeyken "cat giyen solcular" damgası yiyen solculardık. etiketimiz buydu. atatürk'ü çok seven solcuydu o zamanlar. sonrasında üniversiteye girerken "aman" derlerdi ki uzak duralım olaydan bitenden. üniversitesiteye gelince benim ortamda pek fazla ülkücü, sağcı olmadığından belki de zaten etime sütüme karışan olmadı, depreşmedim. olup biten tek şey sol meselelerdi. ki artık galiba o da yok. farkettiğim tek şey bu insanların senelerce okulu bitiremeyenlerden olmasıydı. sol dediğin şey de beni itti o noktada. yani atalar belki doğru dedi. sonra zannımca üniversitede ülkücülerin pek olmaması da lisede ülkücülerin pek başarılılardan olmamasıydı. bi de konuşurken gözüne bile bakmayan, seni mahrem bilen arkadaşlar da vardı. made in FEM.
bunları derken 3 5 tane olduğundan da bahsetmek isterim ki büyük çoğunluk bu bağlamda hiçbirşeydi. politik görüşüyle ortada gezenden pek hazetmem ama akp çıkana kadar insanın giyiminden kuşamından anlardın o ayrı mesele. şimdi ise akp'ye oy vermek bir demokratiklik, bir ekonomik istikrar meselesi. kim daha demokrat kim değil çözemiyorum. sanki boyun kadar hisse senedin var da ekonomik istikrar derdindesin. neyse konum sen değilsin. benim cinsel olarak istediğim cinsiyet budur diye gezeni sevmediğim kadar, benim politik görüşüm budur o yüzden bıyığım da böyle insanları da pek sevmiyorum yaklaşık bir 40 yıldır. ondan önce severdim gençtim. "biz özal çocuğuyuz maalesef" tarzı açıklamalardan da hoşlanmama sebebim benim olmadığımı iddia etmemden midir bilmiyorum. altın günlerinin mark günlerine dönüştüğü günleri gördün diye sevmediğin bir adamın çocuğu olmak zorunda değilim diye düşündüm.
insanların politik görüşlerinin ayyuka çıkması zorundalığına inanmıyorum. ama oy verirken bile bir politik görüş ortaya koymayanların -ortaya derken kendi içinde bir ortalıktan bahsediyorum- normal olmadığını düşünüyorum. "ilerde anne olacaksın, günlerde bunlar konuşulcak, aile dostunuz aile gelecek en az iki çift politika konuşurken sen ney diyeceksin? baba desen zaten her akşam her haberi izlemek zorunda, kelebek'ini okuduğun gazetenin ana ekinin yazılarını okumak zorunda kalacaksın. sen bu yaşta bu halde napıyorsun?" demek isterdim, şimdi burası nasılsa benim şimdi yazıyorum. politik görüşü olmayanlar ve bunu istemeyenler de zaten olana ayrı uyuz olur. keza tercih meselelerinde farklıyı tercih edenlerin birbirinden hoşlanmaması gibi bi durum. kimse "bi politik görüşüm olsun istiyorum ama olmuyor" dememiştir heralde.
velhasıl kelam. hoşlandığı çocuk anarşist diye anarşist olan kızlardan hazmetmemekle beraber aslında hoşlandığı çocuğun anarşizminden de hazetmiyo değilim. görüşü olan insana sempatiyle yaklaşıyorum der ve amerikanvari bot giydim diye bana "ne biçim solcusun?" diyen o insanlara kıl olmuş iken bu her işçi bayramını piç eden ve hiç bi protestoyu layıkıyla gerçekleştirmeyen bu zibidi gençlik beni kendime yabancılaştırıyor. keza diyesim geldi ki gidin sizden görüş istemiyorum. sonra bi de saydım "oooh ayağında nike, sırtında eastpak, altında levi's..." bu nasıl bir zarar verme hırsıdır ki nereye verilmesi gerektiğini bilmez? "her yere yazdığın o A'yı ilk yazanlar senin gibi zibidi miydi?" insan canına da mı karşısın bu başka bi sorum, "mülkiyete mi karşısın?" bu sonraki sorum, "imf'ye madem karşısın niye amerikan bayrağı gibi geziyosun?!" bu da ben yazana kadar klişeleşmiş sorum.
sizin yüzünüzden imf sempatizanı oldum. rahat bırakın işçiyi, anti emperyalisti. dünya bankası'nın para kasaları olmadığını bilen tek 30 yaş altı insan da benim zaten.
14 yorum:
başlangıç pek iyi girilmiş.
fakat dünya bankası ve imf'yi bu zamane düdük gençliğinin 'görüşü olmayan mekanda ben solcuydum' etkiketi için heveslediği solculuğu geçersek,sol adına iyi şeyler yapmaya çabalayan kimse mi yok? sorusunu yöneltmeden edemiyorum sana.
2.si de made in FEM'den tut şu amerikan vari gençliğinden de bir sıyrıl,hele bir de şirketi var gibi gezen tüm neoconları,liberalleri de bir kenara koy,sen bu intizarlarınla söylenmelerinle ne yapsak?ını belirtsen..
biliyorum blogumda da mı rahat yok kardeşim diyorsundur,ama ne yapalım,görüşü benimsemenin özsel bir dışa vurumu bu.her yer de müsait.
hayır tabii ki, severim ben öyle. blogumda rahat var zaten gördün.
sol adına iyi şeyler yapmaya çalışan insanların yanında yer alıp davanın adını lekelemeyin demeye çalışmıştım ben aslında? 1 mayıs'da işçinin protestosuna karışanlar da onlar ve 1 mayıs'ı savaş alanına çevirenler de işçiler değil. anarşist geçinen anarşistler bu yazının konusu. ben bunları yakından da tecrübe ettim, takdir etmem mümkün değil, atm'yi batırandan da bahsetmiyorum. imf'yi protesto etmeyin de demiyorum birilerine, sadece onlara diyorum. çünkü aslında ne olduğunu bilmiyorlar ve demokrasi adına imf'ye muhtaç eden yönetime oy vermişliklerinden nem kapıyorum. bilmediğin cümleyi kurma diyorum. ben kuruyo muyum sence? ben solcu değilim, ama bir sol ve ayrıca işçi sınıfın var olması gerektiğini savunuyorum. işçinin sağa oy vermesinin abesliğinden dert de yanarım ama nabiim işçi partisi'ne oy mu toplamam gerek bunu diyebilmek için. etiketlemem gerekirse sosyal demokratım ve çok da pis elitistim. en çok da kemalistim. bence çözüm hala kemalde. tersim de çok faşist. hiç bir sözümün ya da eylemimin de (faşistlik hariç) pek çeliştiğini sanmıyorum. ayrıyeten mimarım. politikacı değilim.
sen deyişim de sanal ortam samimiyetinden.
illa ki,politikacı olmak gerekmiyor hayatımızın her anında sövüp sövüp tiksindiğimiz tüm çarpıklıkların düzelmesinde mücadele etmek için.
mesela sen bir mimarsın,ilericisin ve bu yüzden bloğundaki yazılar çok bireysel 'benim mekan işte'görünse de dile getirebilmek,düşünmek başlangıç.ama çözüm pratiktedir.ve pratikte sadece politikacı olma gerekmez takdir edersinki.sen mimarsın.tmmob'u bilirsin,bir direnç noktasıdır mesela.yok dersen uymuyor bana,yaptığın çizimlerden tut,girdiğin ortamlarda teşebbüs ettiğin her eyleminde gizli saklıdır o şey.
ha konu bu değil diyeceksin,haklısın da.evet o insanların solcu oldukları sorgulanabilir.sormalıyız da.ama o insanların mantar gibi orda burda türeyip mücadeleyi çarpıklaştırması da kusura bakma elit kesimin ya da aydınların kendi bireyciliğinde post modern yaşantılarını bir 'ilericilik'olarak görmelerinin de payı vardır.bakınız gramsci de buna değinmiştir.evet bunu yapan kişiler var.sanatçılardan tut mühendise mimara tığçıya gazeteciye öğretmenine işçisine memuruna bir kesim var,imf eylemlerinde de vardılar,1 mayısta da vardılar.şiddet hep kötüdür pistir hep yumuşak olmak lazım,uzlaşmak lazım,barışmak lazım diyorsan,senin kuyunu kazanla nasıl uzlaşacaksın bu bir,ikincisi ha illa atmleri kırmak yağmalamak nedir,ne gereği var diyorsun burda haklısın,bunun övülecek tarafı yok,ama unutmamak lazımdır ki ilk işçi ayaklanmalarında işçiler makinalara manifaktürlerindeki tezgahlara ve ürettüikleri mallara zarar veriyordu,bu bir dışa vurumdur,vaktinde ve yerinde uygulanırsa suç değil,haklı savunumdur.2.si de 1 mayısta terör çıkaran sadece anarşist fraksiyonlar değil,polistir de.bakınız tüm yolları kapatmaları,meşru bir kalabalık zeminin toplanmasına izin vermeden müdahaleye geçmeleri.şiddet çekişmenin geçtiği her yerde ortaya çıkabilir.yakınlaşır,sürtünürsen bir kanala,pek ala kaos çıkarılır.
3.sü de ben de bir politikacı değil,öğrenciyim.
rahatsız ettiğimi,beyin şişirdiğimi düşünmüyorum.
faşist olduğunu ise asla.)
konunun olmayan bi yerindesin ve bence anlamamışsın. bence uzun yazdıklarımı okuma. benim dilim bence bi 5. kişiye hitap edemiyo. bu benim hatam.
sadece şunu diyebilirim ki tmmob ne alaka tabii ki? ama benim ne yabtığımın ve ne çizdiğimin burda ipucusu varsa da onu almamış olmak mümkünken bence daha fazlasını "sen ne yapıosun?" diye sorgulamak kadar "sen de bunu yapabilirsin" diye yol vermek çok mantıklı gelmiyo bana.
geri kalanına ise bence yeniden bişey yazmamalıyım. saygısızlık etmek istemem ama tekrarlamak istemiyorum keza bence sıkıcı oluyo. saygılar.
o zaman başlığına cevap vereyim.
evet ben malım.
Hem Kemalist hem solcu olunmaz. Kemal solcuydu belki amma Kemalist değil.
kimmiş öyle olan da bunu dedin?
siz yazmışsınız ilk yorumunuzda.."en çok da kemalistim" deyuu..bir de "solcuyum" diyorsunuz sanırım.. o açıdan.
solcu değilim. öyle de yazmışım zaten. tekrar bakınız.
aa evet pardon, ama öyleleri çok hatta solun tamamı neredeyse öyle. tabi tersten gitmek daha zor, mhplilerin de şimdi tamamı Kemalist oldu..
bence kemalist olmamak lazım ama tercih sizin tabi bu yaşa gelmişiniz sizinde bir hayat tecrübeniz var..
iz sana estafurla, ali oğlum sağa da pravo.
yok tartişiyoruz işte paylaşimlar şenleniyor hayra yorumlanıyor.
ali bey değindiğiniz şey gayetten doğru.kemalizm sol değildir.devlet kapitalizminin sosyal demokrasiyle soslanmış ortaya karışık hali.
sol denilen şey piyasa denilen şeyi zaten tamamen reddeder.
ama enola is gay hanım zaten böyle bir şey dememiş.
neyse.değinmek iyi oldu ama.
burası, "bunları biliyorum ve cümle içinde kullanmak istiyorum." mecrası oldu.
kasmıyoruz.konuşuyoruz.
oyle geldiyse,temizlemelisin.
Post a Comment