Jun 21, 2010

bize yazık

bir ally mcbeal vardı, bir devir avukatlara özendik. ne hayatlar dedik, ne zekiler dedik. avukat olmak istedik, sandık ki bizim mahkemeler de öyle geçiyor, konuştuğunda karşında uyuyan savcılar değil de jüri var sandık -uyumuş savcı handan dedi.-

sonra ER'lar, çakması chicago hope'lar, isteyene scrubs ve bir de house. izledikçe doktor olası gelmeyenden şüphe ederim. onda da garip sanrılar var tabi. supradyn, bir antibiyotik iyisin iyi gibi değil de sanki 1 mg iv, 5 mg h3a943ahg falanlarla geçiyor doktorların hayatı sanıyorsun. bir de her doktor hayat kurtarır gibi geliyor, bir de sen doktor olsan sen de house gibi en iyisinden olursun sanki. ama insanın doktorlara saygısı artıyor.

mimarlara gelince bi yapamadılar şunun şovunu yareppi. how i met your mother'daki mimar tipi de dünyanın en gudik insanına denk düşüyor zaten. two guys, a girl and a pizza place'de de keza pete, berg'ün yanında bir nerddü.

toplumun genelini anladık piramitte bir üst katmanı da şu mesleği bir anlamadı. yazık bize.

dediğime de bakmamak lazım.

tasarım söz konusu olduğunda her şeyin üstünde olan mimar. görsel iletişim tasarımı -çoğu mimar bunu beceremiyor-, iç mimarlık -çoğu mimar da bunu da beceremiyor-, ürün tasarımı -bu da keza- ama mimar hepsinin üzerinde bunlara eleştirel gözlerle bakan insan olduğu için sevilmiyor. öbür taraftan kendiyle ilgili alanlarda mühendislere de müdahale ya da eleştiri hakkını kendinde bulan mimar. battıkça batıyor. dünya onun alanı oldukça da sinir etmeye devam edicek.

mimarlık okumuşun yazanında, çizeninde, sadece okumuşunda, sadece öğreteninde; belki aldığı eğitim, belki varmaya çalıştığı nokta rasyonelliğe dokunduğu için de her yapılanda bir akıl araması da iticiliğinin sebebi.

şu durum beni darmamak hatta hoşlandırmakla birlikte, türkiye'nin atlatamadığı mor ve ötesi'nin sendromuna benziyor. türkiye'de müzik dinleyininden, müzik yapanına kadar herkesin mor ve ötesi hakkında ortada olmayan bir hissiyatının da olmaması gibi bir şey. naif, kendi hallerinde gibi görünen bir lise grubundan çıkma halleriyle insanlara verdikleri umut ne kadar sevdiriyorken, şimdi ise arayı açmaları aynı derecede darıyor heralde. yoksa beğenmediğimiz her şey üzerinde mi bu kadar duruyoruz? bırakallanasen.

0 yorum: