May 13, 2010

bi pucca var bildin mi?

bi pucca* var, kuvvetle muhtemel bunu okuyan herkes bir yerden duydu. ben çok geç duymamla beraber, ondan sonra gelenlerin "vaaay ne komik yaee" olduğunu sandığım bi dönem geçirdim aslında. bu fırat dili onda da mevcut misal, sen ben gibi insan.

sonra bir de gördüm ki böyle bir insan varmış, insan değilmiş. muhtemelen benim "çakmış yae" dediklerimin çoğu "ben daha iyisini yaparım" diye yola çıktı. bir çoğu bunu düşünmekte haklı olabilir. ama başardıkları anlamına gelmez.

biten ilişkiden sonra geçirilen bir süreç var. bunu sex and the city açık etti galiba ama böyle bi gerçek var. ilk bundan bahsettiği yazıyı göndereden handan'dan öğrendim kim olduğunu. kim olduğunu ve gizli celebrity olduğunu bilmediğimden yorum yaptım bi de mal gibi, ardımdan bir de baktım paso mail geliyor, "^^^^sekerkiz^^^^ bilmem ne yazısına yorum yaptı" gibisinden.. "ay canım çok komiksin, burcucum çok güzel çıkmışsın" gibi. uzaktan izlemeli evet.

pucca hikayesini başından beri takip etmediğim içün yazdıklarını ardışık olarak bilemedim kim idüğü belirsiz kızın kadının. okuduğum günler yolda "belki de budur" diye ona buna pucca muamelesi yapıp kafamda efsaneleştiriyorum, sonra silkelenip kendime geliyorum.
şimdi de kitap çıkarıyormuş, bence keşfetmeyi hakedilesi bir tarzı var. sürükleme konusunda tek artısı (şekille +) yaşadıkları ve başına gelenler değil. keza o kadar manyakla herkes karşılaşıyor. ya da o kadar dedikodu herkeste var. evet kim olduğunu açıklamamasının verdiği bir artısı (şekli bildin) daha var.
kitabı yazmasından basılmasına kadar geçen sürenin onun yazdığı süreden daha uzun olacağını tahmin ediyorum keza ben böyle boktan bir Türkçe okumadım. görmedim değil ama okumadım. sümüğünü atmazsın bir Türkçe'ye, o kadar yazım yanlışına rağmen öyle bir yazıyo ki daha bitişik yazdığı "de"ye küfredemeden yazı bitiyor. nasıl bir metin yazarı olabiliyor diye düşünür insan ama kimler oluyor o nasıl olmasın?
insanlar bence tam bu anlattıklarım yüzünden onun gibi bir blog yazabileceğini düşünüyor, bazısı samimiyet, bazısı cinsellik kullanarak ama bi taraftaki sürükleyici olmakta tıkanıyor, diğeri belki eğlenceli bir şeyler yaşamada, öbürü belki sosyal olduğundan "hoho yazmakla mı uğraşıcak" noktasında.. ama zaten geriye kalan adını veren izleyici, ne kadar kasmasa (bi bir çoğunu şu maddede eledik) illa ki bir noktada karizmayı sabitlemek zorunda kalıyor, herkesin inebileceği bir nokta var.

o kadar okudum gıkım çıkmadı, bir gün sevgilisi çotank diye evlenme teklif etti ağladı zırladı diye o noktada "yalan yaee bu" dedim. gerçekmiş ya içten içe kendim kendime kazıklanmamışım ya ona seviniyorum.

kitabı çıksın, ilk gün bitiririm. net. hatta gelsin ben ayırayım "de"lerini.

*bilmeyen antin kuntin, mimar, tasarımcı arkadaşlarıma gelsin.

10 yorum:

Metin said...

senin ilk paragraftaki linkten gittim ilk kez sayfasina. 2 entry okudum. bana hitap etmedi. hatta mac entry'sini okudum. direk gereksiz bir insan oldugunu dusunuyorum. bilemem artik anlattiklarinin gercek olup olmadigini. gercektir herhalde, sizofren olmasi lazim yoksa. da. cok ucuz.

ferdagokturkince said...

bence hande de keşfedilmeli. o da pucca kadar değişik bi tarza sahip ;)

Anonymous said...

2 yıl geçti sanırım her gün ne yazıyor diye girip bakıyordum. Kim ne derse desin, birçok yazardan daha net yazıyor okurken sıkılmıyorsun. Blogların keşfedilmesini de o sağladı bu bile bir başarı.

enola is gay said...

metin: evet seni belki sarmaz. ama abartma =p

cilekperisi: sen de abartma =) bence pucca'nın değişik bi tarzı yok, direk bodoslama giriyor, çekici olan o. hande kadar sofistike bi hali yok, ben o yüzden benzetmem. hele ki kendi hayatı ve kadın dünyasından öte bi konuda yazdığını görmedikçe. ama hande'yi şu aleme kattığım için eserimdir diye gururlanıyorum =p

anonim: belki interneti sadece sosyal ağlarda insan takip etmek için kullanan bir grup insana blog denen mereti okutuyor olabilir ama keşfettiren dersen sen de abartıyo olursun. keza pucca ne zaman başladı bilmiorum ama çok eskidir blog okuma sevdası. blogdan bişey öğrenmek hele ki. onunki başka bir şey zannımca.

enes güler said...

hoş, derli toplu bir analiz olmuş. analiz diyince de sanki akademik bir şeyden bahsediyor havası oluştu ya, neyse.

pucca'nın bu selebriti oluşunda kimliği itinayla gizli tutmak ve üstüne bir de bunu arada bir okuyucunun gözünü çıkarmadan hatırlatmak da yer tutuyor sanırım.

sonraa, arkasını yarın durumları da etkili mesela. bi'de star edasında sorulan soruları iplememek de etkili galiba.

enola is gay said...

bi de gizli olmanın verdiği abartı payı vardır.

star hali yok yaee bence, belki ilerde olur tabi.

jeuparti said...

neden pucca, çünkü: pucca herkesin anlayacağı dilde yazıyor.

(bundan ne çıkırırsan artık.)

enola is gay said...

evet hem iyi hem kötü anlamda herkesin anladığı dilde yazıyor.

hevesli bardak said...

"O içimizden biri"
Kuaför çırağıyla, apaçiyle dalga geçiyor ama arabeskliğin seda sayanlığın hası kendisinde mevcut. Feysbuktan twitterdan blocklamak isteyip de "dursun yea" dediğimiz o arkadaş gibi.

("bok attın kıskanıyorsun.")

enola is gay said...

o bence her kızın içinde olan kroluğu kim olduğunu belli etmediği için rahat rahat yazıyor.

he evet çoğu ben daha zekiyim ya da benim türkçem daha iyi diyebilir ve bir çoğunun da daha çekici bir hayatı olabilir, kıskanmak normal herhal. kadın kitap çıkarıyo.

bana da biri sen mimarlıktan anlıyosun gel proje yab bana dese ben de bilmeden bi amaca hizmet etsem negzel olma mıydı diye de düşünmeden edemiyor insan.